Bir Garip Sokak Köpeği




Bir sokak köpeği olarak sıradan ve sıkıcı bir hayatım var. Her sabah Pala’nın yerinde insanların parasını ödeyip yarısından fazlasını yemedikleriyle paşalara layık bir kahvaltı yapıyorum. Kahvaltıdan hemen sonra formumu korumak için köşedeki büfeye yürüyorum. Büfenin sahibi Mine harika bir kadın, her sabah bana gazete okuyor, her haberden sonra başımı okşuyor ve o haber hakkında benimle konuşuyor. Sanırım çok yalnız bir kadın ama şahane bir dost Nerede kalmıştık ah evet gazete... Günün en sevdiğim saati kesinlikle bu an. Gerçi eskiden gazete sayfalarını çevirerek okurdu ki sayfaları çevirirken çıkan o sese bayılırdım şimdiyse parlak mavi bir ekrandan okuyor eski tadı vermiyor tabi ki ama yine de gündemi takip etmek şahane. İnsanlar her gün sizi şaşırtacak bir şey buluyor. Gerçi eskiden daha neşeli haberler oluyordu, şimdi ise şiddet ve sapkınlık içeren haberlerden geçilmiyor. İnsan, çok acayip bir varlık. Kendi türüne ihanet eden başka bir tür yoktur dünya üzerinde. Öyle ki, acizliğini gaddarlığı ile kapatmaya çalışan bir kunduz göremezsiniz.

Bir de şu teknoloji dedikleri modern hapishaneleri var ki aman aman... Köpek olduğuma şükrediyorum doğrusu. Sürekli olarak parlak mavi ışıklı ekranlardan komutlar alarak yaşayan robotlar gibiler. Henüz kafasını o minicik ekrandan kaldırıp çevresine bakanı görmedim. Geçen gün Mine’nin okuduğu bir haber var ki sinirlerimi tepeme çıkardı doğrusu hala düşündükçe deliriyorum. Robot köpek üretilmeye başlanmış. İnsanlık kendi türünü yeterince katlettiğinden sıra bizim türümüze geldi herhalde. Bizi ve ekosistemi rahat bıraksalar hiç fena olmayacak doğrusu. Biz yalnızca kendimizi korumak için saldırırız oysa onlar? Bir köpek durup dururken sizin kolunuzu bacağınızı koparmaz ama onlar...
Biraz sakinleşmeliyim. Asabi değilimdir aslında bu gün kendimi pek tutamadım galiba, bir köpek olmanın en zor yanı bu! Seni dinleyecek birini her zaman bulamıyorsun.

 Her neyse günlük rutinime dönelim. Mine’nin güzel dostluğunun hemen ardından genelde Cem’in evine giderim şey yani eski evime. O evlenene kadar birlikte yaşadık, sonra ilişkimiz bitti. Yine  de her gün onu mutlaka kontrol ederim güvenliğinden emin olmam gerek, köşedeki ağaç saklanmak için harikadır. İşte geliyor... Bu aralar biraz tatsız karısı onu terk etmiş duyduğuma göre, mahalle dedikodularında en iyisi kedilerdir. Cem’in sağ salim döndüğünü gördükten sonra bende evime dönerim.

Pembe bir battaniyemiz var Ed’le o battaniyenin altında yaşıyoruz. Benim ona verdiğim isimle  Ed gündüzleri erkenden kalkıp kağıt toplamaya çıkıyor ve geceleri horluyor. Başlarda alışmak zor geliyordu oysa şimdi onun ne kadar iyi bir insan olduğunu görüyorum. Fazla konuşmuyor, benimle tüm yiyeceğini paylaşıyor, bazen onun insan değil de köpek olduğunu düşünüyorum onun gibisiyle daha önce karşılaşmadım, o harikadır. Şu horlama olayı canımı sıkmıyor değil. Yine de bir sokak köpeği olmak bir evde yaşamaktan çok daha iyi, güvenin bana bunu zor yoldan öğrendim.  


Yorumlar

Unknown dedi ki…
Çok güzel olmuş
Eserciğim yüreğine sağlık

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yük veya Ev

Renkler

Kalan