Kayıtlar

deneme etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sevgi Emektir

Resim
Güzel ve  çirkindeki  canavar ,  bir prens olmasa ve bir şatoda yaş a masaydı; muhtemelen güzeli yerdi. Çocukken bize aşılanan mutlu sonlar acaba ger çek ten mutlu mu? Son zamanlarda bunu çok düşünüyorum. Küçükken izlediklerimiz, dinlediklerimiz, kurtarılmaya muhtaç prenseslerle dolu. Üstelik  filmlerde   de durum pek faklı değil. Uslanmaz çapkın adamlar bir anda, saf ve sakar kızlara tutulup değişiyorlar. İlişkileri başta iyi gitse   de başroldeki kadının mutlaka bir yerde canı acıyor. Sonrası bu hastalıklı adamı  iyileştirme  çabası ve mutlu son.  Bir kere değil defalarca kez bunu yapmış o adamlar, mutlu sondan sonra köşelerine mi çekiliyor? Cevabı hepimiz biliyoruz:Hayır! Peki  neden  h er  seferinde  masalların, filmlerin ve kitapların peşinden gidiyoruz. Her ilişkide bir tarafın diğerinden daha çok verici oluşu can sıkıcı.  “Ama onun bana ihtiyacı var!” peki senin, senin ona ihtiyacın yok mu? Dinlenmeye , sevilmeye, anlaşılmaya. Kendi ihtiyaçlarımı zı  ne çok insan için görmezden

Kabuk

Resim
Tam üç hafta oldu yazmayalı. Bu süre zarfında başka platformlarda da paylaştığım pek bir şey yok. Ben en çok izledim; hayatı, insanları ve sanırım en çok Özkan’ı. Özkan kim, dediğinizi duyar gibiyim, o bizim evin bir ferdi. Kendisi bir kaplumbağa ve sanıyorum on üç yıldır bizimle. Hayatımda olmadığını hatırladığım bir an bile yok; ama hiç bir zaman yeteri kadar izlememişim, anlayamamışım onu. Son bir haftada anladım ki o, sadece bizim evin bir ferdi değil aslında pek çok şey anlatıyor ve öğretiyor. Yıllardır her sene bu zamanlarda değişmeye başladığı kabuğu nedeniyle çektiği acıyı görmek bizi hep üzdü. Canının yandığını düşündük ona acıdık kimi zaman. Şimdi dönüp bakınca yıllardır aynı kabuğun içinde yaşayan bizler, her sene kendini yenileyen acısıyla yüzleşense o. Artık sığmadığımız, sığamadığımız bir kabuğun kırılmaması için verdiğimiz bu mücadele ne için? Neden acıya direnip aynı düzende yaşamaya devam ediyoruz? Acı beraberinde iyileşmeyi getirmiyor mu? İyileşmenin nesi bu kadar kor

Boşluk

Resim
Yataktan çıkmak  istemediğimiz günler olur. Hiçbir şey yapmak gelmez içinden, uyumak istersin ,  bu dünyadan kaçmak  hatta kendini  kapatmak istersin.  Sonra dönüp baktığında fark edersin onu, içindedir .   Ö ylece sessizce seni bekliyordur. Korkarsın ondan kaçmak istersin ama bir gün mutlaka yüzleşmek z orunda olduğunu bilirsin. Ne zaman dır ordadır? Neden oradadır? Tüm bu soruların cevabını bilirsin ,  bilmediğin tek şey o boşluğu nasıl dolduracağındır. Sonra hiçbir şey olmamış içine hiç dönmemiş gibi çıkarsın o yataktan yeni bir güne uyanır gibi kalkarsın, kollarını açar gerinir yüzünde ki en sahici gülümsemeyle kandırmaya çalışırsın kendini.  Aynadaki yansıman en büyük aldatıcın olur, geçti dersin .   T a mam işte ,  doldurdum o boşluğu ama işte tam da o anda dikkatini çeker gözlerindeki boş bakışlar.  Gitmediğinin ,  senin kendini kandırdığının en büyük kanıtı ile yüz yüze gelirsin .   A rtık dönüşü yoktur ya o boşluğu dolduracaksındır ya   da o boşlukta kaybolacaksındır. Aslında